TÜRK-İŞ’e bağlı Türk Metal Sendikası’nın Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz” dedi.

TÜRK-İŞ’e bağlı Türk Metal Sendikası’nın 17. Olağan Genel Kurulu Ankara’da bir otelde gerçekleştirildi. Genel Kurula, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TÜRK-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol katıldı.

“Sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz”

Kurulda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren yapı değiştirdiğini belirterek, “Bütün bu dönemin, karşılaştığımız her sorunun biz birlikte aşabiliriz. Burada da emeğimizi ve vatanımızı koruyacak, o temeller üzerinden yükseltecek bir anlayışa ihtiyacımız var. Kalkınmak için son 25 yılda gerçekleştirdiğimiz başarıların arkasında sermayenin çok önemli bir rolü var. Biz sermaye düşmanı değiliz ama biz sermayenin emek düşmanlığı yapmasına izin vermeyiz” diye konuştu.

6 Şubat tarihli yıkıcı depremlerin ardından büyük bir felaket ile karşı karşıya kalındığını belirten Bilgin, deprem bölgesine STK ve sendikaların da yardım gönderdiğini belirtti. Bilgin maden işçilerinin deprem bölgesinde gösterdiği üstün gayretler için de ayrıca teşekkür etti.

“Türkiye artık kalkış noktasında, uçak yukarıya doğru gidiyor”

Türkiye’nin ekonomisinin yükselişe geçtiğini dile getiren Bilgin, “Türkiye 250 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştiriyor. Dünkü zamanda şartlar kötüydü dedim. Elbette yoksul bir Türkiye, fert başına düşen 58 dolarlık bir ekonomiden bugün 10 bin doların üzerine geldik. Bunun için de emeği olan birçok geçmişte ona saygımız ve minnet duygumuzu her şartta ve ifade ediyoruz; Mustafa Kemal Paşa’ya fakat bundan sonraki siyasetçilerde kendi dönemlerinde, kendi şartlarında, ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Türkiye artık başka bir yere geldi. Türkiye artık kalkış noktasında. Uçak yukarıya doğru gidiyor. Bunu kimse bir daha geriye çeviremez” diye konuştu.

“Tekstil atölyesinin duvarına ‘asgari ücret vergi dışı bırakılsın’ yazısı yazan birisiyim”

Ayrıca Bakan Bilgin, ücretlerin üzerinde vergi dengesizliği olduğunu belirterek bu konunun en kısa sürede çözüleceğini belirtti. Bilgin, “Biz sosyal devlet sorumluluğuyla buna karşı çeşitli tedbirler aldık. Ben öğrencilik yıllarımda Ankara’da bir tekstil atölyesinin duvarına ‘asgari ücret vergi dışı bırakılsın’ yazısı yazan birisiyim. Sadece asgari ücretten değil bütün ücretlerin gelirinden asgari ücret oranında vergi dışı bırakılması benim bakanlığım dönemimde benim hazırladığım çalışmayla ve Cumhurbaşkanımızın desteğiyle yasalaştı ve uygulamaya konuldu. Buna rağmen biliyorum ki ücretlerin üzerinde hala vergi dengesizliği vardır. Bunun da çözülmesi konusunda hem TÜRK-İŞ hem de TİSK başkanımızın kendi imzalarıyla bana getirdikleri benim de çalıştığım bir konu var. İnşallah onu da çözeceğiz. Hiçbir konuyu seçimden önce yapalım seçimden önce bitirelim gibi bir derdim yok. Biz zaten önümüzdeki dönemde iktidarda olacağız. Dolayısıyla o konuyu biz çözeceğiz. Kimse endişe etmesin” dedi.

“EYT’lilerin büyük kısmı yaklaşık 950 bin kişisi işçiydi”

Son 20 yılda pek çok sorunun çözüldüğünü dile getiren Bilgin, “Birçok konuyu ele aldık. Mecliste daha mürekkebi kurumamıştır. Geçici işçiler sorununu çözdük. Ben her sorunun çözülebilir sorun olduğunu düşünüyorum. EYT 20 küsür yıldır çözülmeyen bir sorundu. EYT sorunu çözüldü ve şunu ifade edeyim EYT’lilerin büyük kısmı yaklaşık 950 bin kişisi işçiydi arkadaşlar. Çalışan işçiler, emekçiler onların sorununu çözdük. Onlar Nisan’ın 1’inden itibaren hak edenleri 2 maaşla çalışacaklar. Onlara çalışma imkanının da yolunu açtık” şeklinde konuştu.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise Genel Kuruldaki konuşmasına, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketinden etkilenen şehirleri ve orada yaşayan insanları hatırlatarak başladı. Depremin meydana geldiği gün, TÜRK-İŞ bünyesinde bir kriz masası oluşturduklarını ve ertesi gün sabahından itibaren yardım ve destek faaliyetlerine başlandığını söyleyen Atalay, “Burada depremden gelen insanlarımızla iftarlar yaptık. 8 Mart’ta bakanlığımızla oradaydık. Önümüzdeki hafta yine orada olma durumundayız. Şu anda insanlara dokunma zamanı, insanlara katkı verme zamanı, şu anda bebekleri üşütmeme zamanı, şu anda yaşlıların tedavisine katkı sağlama zamanı. Burada bu salonda yurtdışından gelen dostlarımız var ben zaman zaman değişik ülkelere fırsat bulduğum zaman söylenmesi gerekenleri söylemeye gayret ederdim. Ben iki bina arasında Rus ile Ukraynalının beraber kurtarma ekibini gördüm. Herkes elinden geleni eksiksiz yapmaya gayret ediyor. Bunu yaparken eksiklikler var. İnanın sayısı o kadar az ki onları görmemek lazım. Zalim de var mazlumda var bunlar olmaya devam edecek. Son olur diye umut ediyorum. Emeği olan herkesten Allah razı olsun” dedi.

Atalay konuşmasına şöyle devam etti:

“TÜRK-İŞ sendikası toplumun sıkıntılarını ülke gündemine taşır. Bunların takipçisi olur. Neticelerine kadar söylemeye devam eder. Ne lazımsa onu yapar ve 72 yıldır da bunu yapıyor. Her sene ramazan ayı gibi kıdem tazminatı ülke gündemine gelirdi. Yine geldi. Beraber hareket ettik. Belki Cumhuriyet tarihinde iki veya üç kere meclisten yasa geri çekildi. İnanın o duruş olmasaydı. Bugün kıdem konuşmazdık haberiniz olsun”

“TÜRK-İŞ’de bu ülkenin buz kıran gemisi”

Çalışan işçinin sıkıntısının çözüm yeri olarak TÜRK-İŞ’i işaret eden Atalay, “Bu ülkede memurun sıkıntısı da TÜRK-İŞ’in sıkıntısı, emeklinin sorunu da TÜRK-İŞ’in sorunu, mazlumun sorunu da TÜRK-İŞ’in sorunu. Onun için o meselelerin çözüm adresi TÜRK-İŞ. TÜRK-İŞ bu meselelerde de zaman zaman değerli kardeşim kullanıyor ‘Türk Metal buz kıran gemisi diyor’ TÜRK-İŞ’de bu ülkenin buz kıran gemisi. Ülke seksen beş milyon sendikalı oranı yüzde 14” ifadelerini kullandı.